10 Ağustos 2012 Cuma

RÜYA ile GÜRGEN AĞACI...!!!


RÜYA ile GÜRGEN AĞACI..!!

Koşuyorum
Koşuyorum..

Takılıyor eteklerim,

Gül dikenlerine paramparça

Çizik çizik her yerim

Kanıyor !

Acıyor yüreğim..

Yırtıyorum düğmeleri,

Söküyorum yüreğimi.

Atıyorum uçurumlara,,

Yuvarlanıyor,
Kanaya kanaya...!!

Hadi git,git,git.

Bırak beni !

Paramparça, başı önünde

Eğik yüreğim

Koşuyorum,

Koşuyorum nefes nefese.

Deli deli.

Vahşi !

Diyorum,

İşte bu ben .

Özgür !

Ürperiyorum aniden

Korkuyla..

Belimde güçlü bir

Kavrayış !

Gülüyor !

Gürgen ağacı..

Gözlerinde şimşekler

Sarılıyor dalları,

Kucaklıyor..

Sarılıyoruz öylesine,

Sessizz sessizzzz

Tepelerde ıssızlık..

Dönmüyor dünya..

Yağmur,dolu,fırtına

Sırılsıklam ikimiz..

Durdu nefesim

Usulca çöktüm ..

Gürgen ağacının yaprakları yatak oldu..

Kökleri yastık..

Saçlarım darmadağın,

Giysilerim lime lime..

Üşüyorum,

Kapanıyor usulca

Gözlerim.

Uyuyorum..

Bir fısıltı kulağımda

Ilık bir nefes

"Seni seviyorum"

Alev gibi..

Uyanıyorum..

RÜYA....

Baş ucumda gürgen ağacı,

Okşuyor saçlarımı

Usul usul..

Diyor  UYAN..

Bu bir hastalık..

Koşma,yaslan..

Gitme kal .

Kalıyorum öylesine
Şaşkın şaşkın dilsiz..

Kollarım onun gövdesine sarılı,

Onun dalları benim belimde.

Gün ağardı..

Uyuyor gürgen ağacı.

Kalkıyorum yavaş,

Sessizz.

Hadi koş !
Evet evet evet..
Kucaklıyorum onu..
Sarılıyorum,
Öpüyorum gürgen ağacını..

Koşuyorum doru at gibi,
Koşuyorum,koşuyorum...

Tepelere,aşıyorum kayalıkları..

Yüreğim uçurumlarda,

Kanayan parçaları
Yamaçlarımda asılı

Sızılı sızılı.........

Ama o benim,
Ulu gürgen ağacım..

Dönüyorum rüyalarıma...!

Avuçlarımı açıyorum

Masmavi ulu göklere

Teşekkür ediyorum Tanrım..

                  RÜYAlardan öylesine esintilerden..Gülsev EYÜBOĞLU

KEŞKE....!!!

KEŞKE...!

Eriseydim dağlardaki karlar
Gibi.Kavuşsaydım derelere
Geldiğinde güneşli baharlar
Karışsaydım azgın sellere....

Savursaydı Fırtınalar uçurumlara
Kavuşsaydı denizler dağlara
Gelseydi güneşli baharlarda
Kaybolsaydım derin sonsuzluklarda..


Eriseydi ruhum güneşin kollarında
Kuvuran ateşlerinde ölesiye
Çöllerin susuzluğunda kavrulsaydı
Gözyaşları göl olsaydı gönül vahalarında..

                        Öylesine geçmişten esintilerden............Gülsev EYÜBOĞLU